Türkiye Ak Partiyle Her Alanda Normalleşiyor

Büyüklerimiz, hem doğru zamanda doğru işlerin yapılmasının önemini belirtmek, hem de sabrın ve tevekkülün bir yansıması olarak “Her şeyin bir vakti saati vardır” derlerdi.

Türkiye’nin AK Parti iktidarımızda demokratik bir hukuk devleti çizgisinde normalleşmede nereden nereye geldiğini sadece üç beş saniye düşündüğümüzde, büyüklerimizin bu güzel sözünü hatırlıyor insan.

Tabii bir de ilave yaparak:

 “Her şeyin bir vakti saati vardır; Türkiye’nin sorunlarını çözmek için en güzel vakti saati de AK Parti’nin işbaşında olmasıymış meğerse.”

 

Hatırlayalım;

AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye her alanda 28 Şubatın karanlık ve boğucu havasıyla perişan haldeydi.

İflas etmiş bir ekonomi…

Hortumlamalarla felç olmuş bir bankacılık…

Çağ dışı ve ideolojik bir anlayışa mahkûm edilmiş, haksızlık, baskı ve yasakların gölgesinde bir eğitim sistemi.

Tepeden tırnağa siyasallaşmış, gettolaşmış, brifinglenmiş bir yargı.

Vesayet altında bir siyasal hayat.

MGK toplantılarının nefes kesici bir televizyon dizisi gibi izlendiği bir sosyal hayat…

Kendilerini ulusal egemenliğin doğal parçası sayan, gücünü iktidar oluşturmada kullanıp karşılığını rant olarak elde etmeye alışmış bir medya anlayışı…

Uluslararası alanda ne saygınlığı ne etkinliği kalmış bir dış politika vs vs.

 

Oysa şimdi olan ne?

 

28 Şubat’ın hem aktörü hem en hararetli savunucusu olmuş kesimler bile derin bir utanç içinde günah çıkarmanın peşinde.

Ya da sanki tarih olanları kaydetmemiş gibi kendilerini masum gösterme telaşındalar.

En azından ortaya çıkıp da savunamıyorlar.

Zamanında 28 Şubatın en baş destekçisi olan, öyle ki o dönemde TSK’nın içindeki cuntacı oluşumu “Darbeyle ne alakası var, TSK, STK gibi çalışıyor” diyecek kadar mazur ve makul gören CHP bile artık 28 Şubatı savunamıyor da, “Aslında 28 Şubat AK Partiyi iktidara getirmek için yapıldı” diyecek kadar gülünçleşiyor.

Kuşkusuz biz bugün 28 Şubatı sahiplenmeyen ve kıyasıya eleştiren nicelerinin, Allah göstermesin, o şartlar yine oluştuğunda bir saniye bile tereddüt etmeden aynı darbeci safta kümeleneceklerini, aynı şeyleri söyleyip aynı yorumları yapıp aynı manşetleri atacaklarını iyi biliyoruz.

Söylemek istediğimiz, onları da bugün böyle davranmaya iten bir Türkiye gerçeğinin ve normalleşmesinin sağlanmasına işaret etmektir.

Yargı artık kendi işini yapıyor.

TSK kendi görevinin başında.

MGK toplantıları gazetelerde en diplerde bile zor haber oluyor.

Zaman zaman eski alışkanlıkları nükseden TÜSİAD vb çevreler, en azından eski çamların bardak olduğunu kısa sürede anlayabiliyorlar.

Ekonomimiz öyle birisi hapşırdığında nezle olmuyor.

Paramızın artık bir simgesi var.

Zaman zaman krizler ve gerilimler olmuyor mu?

Siyasi hayatta her zaman krizler olur ama eskisinden farkı, kalıcı olamıyor.

Zaman zaman yükselen tansiyonlar kısa sürede yerini normalleşmeye bırakıyor.

Yeni anayasa süreci, tartışmalar, gerilimler olsa da, diyalogu da içeren bir zeminde yürüyor.

 

Bakın Kürt sorununda bile Türkiye çok ama çok ilginç bir noktaya geldi.

Artık ilk kez çözümün karşısında devlet veya siyasi iktidar yok. Tam tersine kendisini Kürt vatandaşlarımız üzerinde vasi gibi gören ve hala siyasi geleceğini terörle buluşturmaya çalışan bir anlayış var. Hiç kuşkunuz olmasın, gittikçe marjinalleşen bu anlayışlar da aşılacak ve Türkiye çözüm yolunda kararlı yürüyüşünü sürdürecektir.

 

Tüm bu normalleşmelerin merkezinde AK Parti var.

 

Çünkü ilk defa milletimiz bir partiye ve onun genel başkanına bu kadar gönülden ve yürekten inandı.

 

Bugün Recep Tayyip Erdoğan, bu milletin sinesinde bir güvenin adıdır.

Her meselede “Çözerse o çözer” anlayışı her geçen gün daha da katlanarak büyüyor.

Bu da bize elbette çok büyük ve ciddi bir sorumluluk yüklüyor.

Bizler de görevlerimizi sonuna kadar ve en üst performansla yerine getirerek Genel Başkanımızın yanında ve ona layık olmanın şuuruyla çalışmalı, çalışmalı, çalışmalıyız.

Evet, Türkiye her alanda hızla normalleşiyor.

Ve biz büyüklerimizin o güzel sözünü bir kere daha hatırlıyoruz.

Yine ilave yaparak tabii:

“Her şeyin bir vakti saati vardır, Türkiye’nin en güzel vakti saati de AK Parti’dir.”