Kongreler 2015, 2015 De Türkiye İçin Önemli

2015 seçimleri Türkiye için gerçekten de hayati bir önem taşıyor.

Şimdi böyle dedim diye bazı kardeşlerimiz “Başkanım siz de her seçime önemli diyorsunuz” diyebilir.

Ama gerçek bu!

 

Evet, AK Parti’nin kurulduğu günden beri katıldığı her seçim, Türkiye için son derece hayati bir önem taşıdı.

Çünkü Türkiye herhangi bir sıradan ülke değil.

Yıllarca yanlış politikalarla derinleşip karmaşıklaştırılmış sorunları, tarihinin yüklediği misyon, ve bulunduğu coğrafya itibarıyla Türkiye, evrensel dünyanın da sürekli gündeminde yer alan bir ülke.

Türkiye üzerinde ne içeride, ne dışarıda hesaplar bitiyor.

Böylesine kritik koşullara sahip olmak, haliyle her seçimi de kendi bağlamı itibarıyla kritik hale getiriyor.

Bir başka önemli husus da, kolay kolay her partiye nasip olmayacak şekilde, AK Parti’nin kaderiyle Türkiye’nin kaderinin tam anlamıyla kesişmesidir.

Düşünün; 2002’den sonraki 2004 ya da 2007 veya 2011 seçimlerini AK Parti kazanamamış olsaydı ne olurdu?

 

Referandumlardan başarıyla çıkmamış olsak nasıl bir Türkiye olurdu?

2007’de Cumhurbaşkanı seçtirmemek için “Ordu göreve” pankartlarıyla miting yapanlar ya da geçtiğimiz Ağustos’ta suni çatılar çatanlar seçimi kazansaydı bugün nasıl bir Türkiye olurdu?

AK Parti’yle birlikte Türkiye, gerek ekonomide, gerek siyasette, gerekse dış politikada çok uzun yıllardır hasretini çektiği istikrarı yakaladı.

İstikrar olmasa o kadar reform yapılabilir miydi?

Milletin güçlü desteği olmasa, vesayetle böylesine kararlı ve sağlam bir mücadele verilebilir miydi?

Tüm bu nedenler, o seçimlerin Türkiye çok büyük bir önem taşıdığını göstermeye yetmez mi?

Evet, bir daha söylüyorum:

2015, belki bu seçimlerin tamamından bile daha önemli.

Şu anda 2015 seçimlerini kendileri için bir çıkış yolu gören çevrelerin en büyük arzusu, Türkiye’nin istikrarsızlaştırılmasıdır.

Çünkü istikrar bozulursa, yeniden sisli bir ortam oluşur diye umuyorlar.

O sisli ortamda vesayetin, yasakların, ekonomik krizlerin, terörün ve güvenlikçi baskı politikalarının yeniden ihya edileceğini umuyorlar.

AK Parti seçimden güçlü bir şekilde çıkamazsa, sivil anayasa rafa kalkar diye düşünüyorlar.

 

Çözüm süreci akamete uğrar diye bekliyorlar.

Üniversiteler yeniden askeri kışlaya, yargı yeniden bir ideolojinin arka bahçesine döner diye hayal kuruyorlar.

Esnaf yollara dökülür, Türkiye yeniden seçkin bir zümrenin ekonominin kontrolünü elinde bulundurduğu, geniş kesimlerin de kendi ülkesinde maraba gibi süründüğü yıllara döner diye hevesleniyorlar.

Laiklik adı altında insanların inançları, kimlikleri ve kıyafetleri yüzünden her yerden dışlandığı o eski günlere döneriz diye avuçlarını ovuşturuyorlar.

Tüm bunları göz önüne aldığımızda, 2015 seçimlerinin sırf AK Parti değil, AK Partili olsun olmasın bütün insanlarımız için, ülkemiz için, umudunu Türkiye’ye bağlamış tüm mazlum halklar için ne kadar hayati olduğu anlaşılır.

8 Kasım’da başlayacak ilçe kongrelerimiz, işte bizi bu hayati seçime götürecek kadroları belirleyecektir.

Bu süreçte birlik, beraberlik, istişare ve demokratik bir yarış içinde, en güzeli, en iyiyi, en doğruyu yapmak için elimizden gelen çabayı göstereceğiz.

İnşallah niyet hayır olduğu için, akıbet de hayır olacaktır.

Her şey milletimiz, her şey Türkiye için!