CHP Ve MHP Önce Kendi Muhasebelerini Yapsınlar

Seçim öncesinde kamuoyunda AK Parti’yle ilgili bir “algı oluşturmaya” çalışanlar, benzer arayışlarını seçimden sonra da sürdürüyorlar.

Her vesileyle partimize ve genel başkanımıza kendilerince tavsiyelerde bulunup yeni dönem için bize yol ve yöntem çizmeye çalışıyorlar.

Daha seçim sonuçları ilk belli olduğunda “Başbakandan toplumu rahatlatacak bir balkon konuşması bekliyoruz” türünden yorumlara başlayanlar, “AK Parti yeni dönemde Gezi vb olaylardan ders çıkararak politika belirlemeli... Cumhurbaşkanlığında ısrarcı olmamalı... Millet AK Parti’den şunu bekliyor, bunu umuyor” gibisinden laflarla siyaset mühendisliği oynuyorlar.

Böylelikle de hem akıllarınca AK Parti’yi pasifize etmeye hem de AK Parti karşıtı koalisyonun seçimlerde yaşadığı büyük hezimeti unutturmaya çalışıyorlar.

 

Oysa asıl bu çevrelerin seçimde yaşadıkları hezimetten dolayı öncelikle kendilerine vermeleri gerekli bir hesap var.

Asıl bu çevrelerin millet nezdinde sıkı bir özeleştiri yapması gerekiyor.

Düşünmeliler;

AK Parti karşısında girdiğimiz 8. seçimden de ağır bir yenilgiyle çıktılar.

Örneğin CHP 26, MHP 19 şehirde barajın çok çok altında kaldı.

Birçok ilde, bazı bölgelerde adeta sıfır çektiler.

Bir kere daha açıkça görüldü ki; CHP de, MHP de bu ülkeyi kucaklayamıyorlar.

Türkiye Partisi olamıyorlar.

Toplumun her renk ve tonuyla buluşamıyorlar.

Ayrıştırıcı ve dışlayıcı bir fanusa hapsolmuş durumdalar.

 

Oysa AK Parti her kesimi kucaklıyor.

Sahillerden de kırsaldan da, muhafazakar olandan da olmayandan da, Türkten de Kürtten de, şu yaşam biçimini benimseyenden de bu yaşam biçimine sahip olandan da aynı ölçüde ilgi, destek ve teveccüh görüyor.

Toplumun bütün renkleriyle barışık olamayanlar, Türkiye’yi 81 vilayetiyle kucaklayamayanlar, ayrıştırıcı, dışlayıcı ve güdük bir siyasal anlayışa sıkışıp kalanlar ve böyle olduğu için de her seçimde milletten ağır bir sandık dersi alanlar, bir de kalkmış AK Parti üzerinde “algı operasyonu” oynamaya kalkışıyorlar.

 

Milleti kucaklayın, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde şöyle yapın, böyle yapın diye akıl veriyorlar.

Siz önce millet nezdindeki kendi algınızın ne olduğuna bakın.

Bu millet size niye teveccüh göstermiyor; bu sorunun cevabını bulmaya çalışın.

Başbakanımız ne kadar da güzel söyledi:

“Milletimiz asıl muhalefetten bir balkon konuşması yapmasını bekliyor!”

Biz AK Parti olarak, her seçimden sonra ve her zaman elbette özeleştiri yapıyoruz.

Elbette milletimizin daha çok teveccühüne mazhar olmak için neler yapmamız gerektiğini tartışıyor, değerlendiriyor, strateji belirliyoruz.

Bundan dolayı da her seçimden daha büyük bir başarıyla çıkıyoruz.

Muhalefet ne yapıyor?

Sadece bildiğini okuyor.

Her seçim hezimetinden sonra sanki hiç bir şey olmamış gibi davranmayı sürdürüyor.

Bir de AK Parti’ye akıl vermeye çalışıyor.

Bir düşünür ne güzel de söylemiş:

“Ona buna akıl dağıtırken dikkatli olun ki, size de birazcık kalsın!”